account; reason; motive; sake; behalf

listen to the pronunciation of account; reason; motive; sake; behalf
Englisch - Türkisch

Definition von account; reason; motive; sake; behalf im Englisch Türkisch wörterbuch

score
{i} skor

O,şu ana kadar en iyi skordur. - It's the best score up to now.

İlk yarıda skor neydi? - What was the score at halftime?

score
{i} puan

Sınıfta en yüksek puanı aldın. - You scored the highest in the class.

Yerleşmek için bir puanımız var. - We have a score to settle.

score
{f} partisyon yazmak
score
eleştirmek
score
(arg.) sikişmek
score
sebep
score
(gol) atmak
score
hesap
score
yirmi sayısı
score
(başarı/zafer/ödül/vb.) kazanmak
score
günün olayları
score
çetele kertiği ile tutulan hesap
score
{f} notaya geçirmek
score
{f} şanslı olmak
score
{f} çizmek
score
{f} değerlendirmek
score
{f} çentiklemek
score
yir

Takımın en iyi forveti geçen sezon yirmi üç gol attı. - The team's best striker scored twenty-three goals last season.

score
{i} durum
score
{i} (oyunda) sayı, puan, skor: What's the score? Kaça kaç?/Durum nedir?
Englisch - Englisch
score
account; reason; motive; sake; behalf
Favoriten