Tom Mary ile prensipte anlaştı. - Tom agreed with Mary in principle.
Tom Mary ile prensipte anlaştı.
Tom agreed with Mary in principle.
Şekil değişir, ancak prensipte yalnız kalır. - The form varies, but in principle you remain alone.
Şekil değişir, ancak prensipte yalnız kalır.
The form varies, but in principle you remain alone.