O bizim en büyük başarımız.
- That was our biggest accomplishment.
O harika bir başarıydı.
- It was an awesome accomplishment.
Tom'un yetenekleriyle gurur duyuyorum.
- I'm proud of Tom's accomplishments.
Piyano derslerinizle ne yapmak istiyorsunuz?
- What would you like to accomplish with your piano lessons?
Sanırım Tom yapmak istediği bir şeyi başarabilirdi.
- I think Tom could accomplish just about anything he decides to do.
O başladığı şeyi sonuçlandırır.
- He accomplishes whatever he sets out to do.
Hayatta bir şey başarmak istiyorum.
- I want to accomplish something in life.
İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil.
- It's not necessary to do evil in order to accomplish good.
Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
- I will accomplish it at all costs.
On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım.
- Even if it takes me ten years, I am determined to accomplish the job.
Tom'un yetenekleriyle gurur duyuyorum.
- I'm proud of Tom's accomplishments.
These qualities . . . go to accomplish a perfect woman. - Charles Cowden Clarke.
This that is written must yet be accomplished in me - Luke 22:37.
He had accomplished half a league or more. - William H. Prescott.
... meaningful accomplishment that you've had? ...