Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.
- Let's stay somewhere with easy airport access.
Benim onun kitaplığına erişimim var.
- I have access to his library.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
- I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
Sami, Leyla'nın parasına erişmek istiyordu.
- Sami wanted to access Layla's money.
Tabii ki Başbakan'a erişmek zordur.
- Of course it's difficult to gain access to the Prime Minister.
Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)
- Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F).
Bu ışıltılı aksesuvar senin svetşörtüne uymuyor. Bunu dene!
- That glittering accessory doesn't go with your sweatshirt. Try this on!
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür.
- It is possible to access the Internet without a wire.
Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.
- Let's stay somewhere with easy airport access.
Nedense benim e-postama erişemedim.
- For some reason I couldn't access my e-mail.
Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
- The place is not accessible by land.
Şehre demir yolu ile erişilebilir.
- The town is accessible by rail.