acımasızca

listen to the pronunciation of acımasızca
Türkisch - Englisch
mercilessly

He crushed the insect mercilessly. - O böceği acımasızca ezdi.

They tease me mercilessly. - Benimle acımasızca alay ediyorlar.

coldheartedly
in cold blood
insensibly
unmercifully
cruelly

The dad treated his adoptive son cruelly. - Baba evlatlık oğluna acımasızca davrandı.

Pedophiles are cruelly treated in prison. - Hapishanede pedofillere acımasızca davranılır.

mercilessly, without remorse
atrociously
remorselessly
relentlessly
viciously

Sami viciously raped Layla. - Sami, Leyla'ya acımasızca tecavüz etti.

ill
ruthlessly
hardly
acımasızca eleştirmek
slam
acımasızca eleştirmek
cut up
acımasızca dövmek
clobber
acımasızca eleştirmek
scarify
Türkisch - Türkisch
Acımasız olarak, acımasız bir biçimde, zalimce, zalimane
acımasızca
Favoriten