He crushed the insect mercilessly.
- O böceği acımasızca ezdi.
They tease me mercilessly.
- Benimle acımasızca alay ediyorlar.
The dad treated his adoptive son cruelly.
- Baba evlatlık oğluna acımasızca davrandı.
Pedophiles are cruelly treated in prison.
- Hapishanede pedofillere acımasızca davranılır.
Sami viciously raped Layla.
- Sami, Leyla'ya acımasızca tecavüz etti.