It is man's destiny to suffer.
- Acı çekmek insanın kaderidir.
You don't need to suffer in silence.
- Sessizce acı çekmek zorunda değilsiniz.
Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.
Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.
Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.
Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.
To some life is pleasure, to others suffering.
- Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.
I can't stand him suffering so much.
- Onun bu kadar acı çekmesine dayanamıyorum.
Do you think that plants feel pain?
- Bitkilerin acı çektiğini mi düşünüyorsun?
He is suffering from a serious illness.
- Ciddi bir hastalıktan ötürü acı çekiyor.
My wife is suffering from pneumonia.
- Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.
You look like you're in pain.
- Acı çekiyor gibi görünüyorsun.
Will the therapy cause me any pain?
- Terapi benim herhangi bir acı çekmeme sebep olacak mı?