Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
- He had plenty of money for his trip.
Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
- You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!
Kalan pek çok şey var.
- There's plenty of stuff left.
Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim.
- As a new father, I gave my first child plenty of books.
Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
- You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!
Bu yıl bol karımız vardı.
- We have had plenty of snow this year.
Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır.
- This typewriter has seen plenty of use.
Çok fazla zamanımız var.
- We have plenty of time.
Salonda çok fazla misafir vardı.
- There were plenty of guests in the hall.