absolutely essential

listen to the pronunciation of absolutely essential
Englisch - Türkisch

Definition von absolutely essential im Englisch Türkisch wörterbuch

necessary
{s} gereken

Gerekenden daha fazla para harcamamaya çalışın. - Try not to spend more money than is necessary.

Gerekeni yapacağını biliyorum. - I know you'll do what's necessary.

necessary
{s} gerekli

Ne hissettiğimi söyleyebilmeyi gerekli buluyorum. - I find it necessary to be able to say what I feel.

Yurt dışına gittiğinizde, bahşiş vermenin gerekli olduğunu aklınızda tutsanız iyi olur. - When you go abroad, you'd better keep in mind that tipping is necessary.

necessary
{s} gerekli, lüzumlu, lazım olan; zorunlu, zaruri
necessary
iktiza etmek
necessary
vacip
necessary
vazgeçilmez
necessary
lazım olmak
necessary
zorunlu

Bütün üyelerin bu kurallara uyması zorunludur. - It's necessary for all members to follow these rules.

Nancy'nin toplantıya katılması zorunludur. - It is necessary that Nancy attend the meeting.

necessary
kaçınılmaz
necessary
{i} lazım olan şey
necessary
{i} gereken şey
necessary
{s} lazım

Onun lazım olacağını sanmıyorum. - I don't think that'll be necessary.

İyice dinlenmen lazım. - It is necessary that you take a good rest.

necessary
çaresiz

Kesinlikle çaresiz olmasaydım senden gelmeni istemezdim. - I wouldn't have asked you to come if I weren't absolutely necessary.

necessary
gerekli şey
necessary
necessarilyister istemez
Englisch - Englisch
necessary
absolutely essential

    Silbentrennung

    ab·so·lute·ly es·sen·tial

    Türkische aussprache

    äbsılutli isenşıl

    Aussprache

    /ˌabsəˈlo͞otlē ēˈsensʜəl/ /ˌæbsəˈluːtliː iːˈsɛnʃəl/

    Videos

    ... dealing with that problem is absolutely essential. ...
Favoriten