absent; lacking

Englisch - Türkisch

Definition von absent; lacking im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

missing

{i} özlem

Bir şey özlemiyor musun? - Aren't you missing something?

Herhangi birini özlemiyor musun? - Aren't you missing anyone?

missing

eksik

Benim çantalardan biri eksik. - One of my bags is missing.

Heykelin kafası eksik. - The statue is missing its head.

missing

{s} kayıp

O, kayıp olarak kabul ediliyor. - He is regarded as missing.

Arabamı kayıp buldum. - I found my car missing.

missing

(Bilgisayar) yok

missing

(Askeri) kaybolan

Sonunda kaybolan erkek kardeşini buldu. - He found his missing brother at last.

missing

namevcut

missing

taşan

missing

eksik kalan

missing

bulunmayan

missing

yitik

missing

{f} özle

Herhangi birini özlemiyor musun? - Aren't you missing anyone?

Bir şey özlemiyor musun? - Aren't you missing something?

missing

eksik,n.kayıp: v.özle: prep.özleyerek

missing

{s} eksik, olmayan, kayıp: There is a page missing. Bir sayfa eksik

missing

There is a page missing bir sayfa eksik

missing

missinglinklink the missing savaşta kayıp askerler

missing

miss özle/farket/kaçır

missing

(isim) kaçırma, özlem

Englisch - Englisch

Definition von absent; lacking im Englisch Englisch wörterbuch

{s} missing

Silbentrennung

absent; lack·ing