Ich habe meine Hochschule vor zwei Jahren abgeschloßen.
Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.
- You have only to close your eyes.
Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?
- Did it not occur to you to close the windows?
Bir sonraki duyuruya kadar mağaza kapalı.
- The store is closed until further notice.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
Bütün pencerelerin kapalı olması nedeniyle o oda çok havasızdı.
- It was very stuffy in that room with all the windows closed.
Bazı demir yolları kapanmak zorunda kaldı.
- Some railroads had to close down.
Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
- Within hours, many of the other banks had to close.
Seçim sonuçları son derece yakın.
- The election results were extremely close.
There is nothinge so close, that shall not be openned, and nothinge so hyd that shall not be knowen.
Jim was listening to headphones with his eyes closed.