able to repel, forbidding

listen to the pronunciation of able to repel, forbidding
Englisch - Türkisch

Definition von able to repel, forbidding im Englisch Türkisch wörterbuch

repulsive
itici

Tom Mary'yi itici buldu. - Tom found Mary repulsive.

Beni itici buluyor musun? Hayır, tabii ki değil. - Do you find me repulsive? No, of course not.

repulsive
iğrenç

Ölüm, hangi biçimde olursa olsun, iğrençtir. - Death, in whatever form, is repulsive.

Sigara içmek iğrenç bir alışkanlıktır. - Smoking is a repulsive habit.

repulsive
tiksindirici

Beni tiksindirici buluyor musunuz? - Do you find me repulsive?

Beni tiksindirici buluyor musun? Hayır, hiç. - Do you find me repulsive? No, not all.

repulsive
soğuk
repulsive
{s} uzaklaştırıcı
repulsive
repulsivenessiğrençlik
repulsive
repulsively iğrenç surette
repulsive
{s} antipatik
repulsive
itme eğilimi olan
repulsive
yavan
Englisch - Englisch
{a} repulsory
{a} repulsive
able to repel, forbidding
Favoriten