Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ability, skill

listen to the pronunciation of ability, skill
Englisch - Türkisch

Definition von ability, skill im Englisch Türkisch wörterbuch

bent
eğilim

Onun müzik için doğal bir eğilimi var. - He has a natural bent for music.

aptitude
yetenek

Ben yüksek yönetim çalışmaları için nihayet yetenek sınavını geçtim. - I finally passed the aptitude test for higher management studies.

O, ressamlık için yeteneklidir. - He has an aptitude for painting.

aptitude
{i} meyil
aptitude
kabiliyet meyil
aptitude
{i} eğilim
aptitude
anıklık
aptitude
doğal yetenek
aptitude
{i} kabiliyet
aptitude
(Tıp) Fiziksel ve ruhsal olarak bir görevi gerçekleştirebilme yeteneği, istidat
aptitude
{i} uygunluk
bent
(isim) istek, eğilim, yetenek, yatkınlık; çimen, çimenlik; kır
bent
eğim
bent
çatlak
bent
{s} k.dili. deli, çatlak
bent
kavisli
Englisch - Englisch
bent
{i} aptitude
ability, skill
Favoriten