Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.
- I will find you your lost ring.
En yakın kayıp eşya bürosu nerede?
- Where is the nearest lost and found?
Bill 20 dakika geç kaldı. Bir yerde kaybolmuş olmalı.
- Bill is 20 minutes late. He must have gotten lost somewhere.
Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.
- I am afraid that you will get lost.
Seçimin kaybedildiğine inanmadı.
- He did not believe the election was lost.
Birçok Roma teknolojisi ortaçağ sırasında kaybedildi.
- Many Roman technologies were lost during the Middle Ages.
Tom biraz dalgın görünüyor.
- Tom looks a little lost.
Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor.
- Tom looks lost and confused.
Deep beneath the ocean, the Titanic was lost to the world.