abgaben

listen to the pronunciation of abgaben
Deutsch - Türkisch
ücretleri
Englisch - Türkisch

Definition von abgaben im Englisch Türkisch wörterbuch

dues
resmi ödeme
charges
(Kanun) mükellefiyetler
charges
suçlamalar

Suçlamaları ispat edemediler. - They could not prove their charges.

Tüm suçlamalarla ilgili temizlendin. - You've been cleared of all charges.

charges
ücretlendirme
dues
ödenti
dues
resmi vergiler
dues
üyelik aidatı
dues
(Ticaret) aidatlar

Birçok üye aidatlar yükseldiğinde kulüpten ayrıldı. - Many members dropped out of the club when the dues were raised.

Aidatlarınızı saymana ödeyin. - Pay your dues to the treasurer.

fiscal charges
vergi giderleri
charges
görevler
dues
{i} aidat

Aidatlarınızı saymana ödeyin. - Pay your dues to the treasurer.

Birçok üye aidatlar yükseldiğinde kulüpten ayrıldı. - Many members dropped out of the club when the dues were raised.

dues
{i} resim
dues
{i} ücret

Ücretlerini ödememiş olanların dersin sonunda beni görmeleri isteniyor. - Those who have not paid their dues are asked to see me at the end of class.

dues
{i} vergi
fiscal charges
(Ticaret) mali giderler