Buraya park etmek için izin aldın mı?
- Did you get permission to park here?
Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
- Tom circled the block looking for a place to park.
Tom Mary'ye başka bir yerde park etmesini söyledi.
- Tom told Mary to park somewhere else.
Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
- Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
Çalınan araç otoparkta bulundu.
- The stolen car was found in the parking lot.
Ben yasadışı otopark için 20 dolar para cezasına çarptırıldım.
- I was fined 20 dollars for illegal parking.