abartmamak

listen to the pronunciation of abartmamak
Türkisch - Englisch
(neg. form of abartmak ) not to draw it fine
(neg. form of abartmak ) not to exaggerate
draw it fine
abart
exaggerate

Tom quite often exaggerates. - Tom oldukça sık abartır.

Don't take it literally. He is inclined to exaggerate. - Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.

abart
{f} exaggerated

The report exaggerated the capacity of the hall. - Rapor, salonun kapasitesini abarttı.

This description of events is completely exaggerated, even if it's essentially true. - Olayların bu açıklaması tamamen abartılmış, üstelik doğru olsa bile.

abart
play up
abart
{f} exaggerating

You have a habit of exaggerating everything. - Her şeyi abartma alışkanlığın var.

I thought Tom was exaggerating. - Tom'un abarttığını sanıyordum.

abart
overstate

I don't want to overstate things. - Her şeyi abartmak istemiyorum.

Let's not overstate matters here. - Burada konuları abartmayalım.

abart
drag up
Deutsch - Türkisch

Definition von abartmamak im Deutsch Türkisch wörterbuch

Abart
en. e. 'ap-a: rt (biy.) çeşit, tür
Abart
en {'ap-a: rt} e (biy.) çeşit, tür
Abart
[die] çeşit, varyasyon
abartmamak
Favoriten