Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Biz biraz tavuk çorbası yedik.
- We had some chicken soup.
Beypiliç'in tavuk etini seviyorum.
- I like Beypilic chicken.
Akşam yemeği için piliç var mı?
- Is there chicken for dinner?
Bu piliç çok pişirilmiş.
- The chicken is overcooked.
chicken out olarak sözlükte yer alıyor.
Sen böyle bir korkaksın.
- You're such a chicken.
Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.
- Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.
Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
- I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.