a young chicken

listen to the pronunciation of a young chicken
Englisch - Türkisch

Definition von a young chicken im Englisch Türkisch wörterbuch

chick
{i} civciv

Tavuğun sekiz tane civcivi vardır. - The hen has eight chicks.

Tom civcivleri bir karton kutuya koydu. - Tom put the chicks in a cardboard box.

chick
piliç

Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı. - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.

Arabaya bir piliç atalım. - Let's pick up a chick.

chick
{i} argo genç kız, piliç
chick
(Spor) amigo kız
chick
(Argo) çıtır
chick
parça

Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı. - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.

chick
cüce
chick
yavru kuş
chick
güzel kız
chick
yavru
chick
(Hayvan Bilim, Zooloji) Kuş yavrusu
chick
{i} kız

Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır. - Dad uses fire to roast a chicken.

Tom, kızarmış tavuk seviyor. - Tom loves fried chicken.

chick
çocuk

Ben bir çocukken suçiçeği geçirdim. - I had chicken pox as a kid.

Su çiçeği çocuklarda yaygın bir hastalıktır. - Chicken pox is a common sickness in children.

chick
genç kız
Englisch - Englisch
chick
A chicken
chick
a young chicken

    Silbentrennung

    a young chick·en

    Türkische aussprache

    ı yʌng çîkın

    Aussprache

    /ə ˈyəɴɢ ˈʧəkən/ /ə ˈjʌŋ ˈʧɪkən/
Favoriten