a young chicken

listen to the pronunciation of a young chicken
Englisch - Türkisch

Definition von a young chicken im Englisch Türkisch wörterbuch

chick
{i} civciv

Tavuğun civcivleri yumurtadan çıkıyorlar. - The hen's chicks are hatching.

Tom civcivleri bir karton kutuya koydu. - Tom put the chicks in a cardboard box.

chick
piliç

Akşam yemeği için piliç var mı? - Is there chicken for dinner?

Bu piliç çok pişirilmiş. - The chicken is overcooked.

chick
{i} argo genç kız, piliç
chick
(Spor) amigo kız
chick
(Argo) çıtır
chick
parça

Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı. - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.

chick
cüce
chick
yavru kuş
chick
güzel kız
chick
yavru
chick
(Hayvan Bilim, Zooloji) Kuş yavrusu
chick
{i} kız

Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır. - Dad uses fire to roast a chicken.

Fırında kızartılmış tavuğu severim. - I like roast chicken.

chick
çocuk

Suçiçeği yaygın bir çocukluk hastalığıdır. - Chicken pox is a common childhood illness.

Suçiçeği, çocuklar için kaşıntılı bir baş belasıdır. - Chicken pox is an itchy nuisance for kids.

chick
genç kız
Englisch - Englisch
chick
A chicken
chick
a young chicken

    Silbentrennung

    a young chick·en

    Türkische aussprache

    ı yʌng çîkın

    Aussprache

    /ə ˈyəɴɢ ˈʧəkən/ /ə ˈjʌŋ ˈʧɪkən/
Favoriten