O, o laboratuvarda çalışmaktadır.
- He works in that lab.
Tom tek başına laboratuvarda çalışıyordu.
- Tom was working alone in the lab.
Fadıl numuneyi laboratuarına götürdü ve onu analiz etti.
- Fadil took the sample to his laboratory and analyzed it.
Laboratuar bir yangında tahrip oldu.
- The laboratory was destroyed in a fire.
15 Mart'a kadar laboratuvar ekipmanını teslim edebileceğimden eminim.
- I'm certain we can deliver the laboratory equipment by March 15th.
Bu laboratuvar saygın ilaç şirketine aittir.
- This laboratory belongs to a respected pharmaceutical company.