Böyle bir olgunun varlığı için hiçbir somut kanıt bulamadık.
- We could find no concrete evidence for the existence of such a phenomenon.
Bu normal bir olgudur.
- It's a normal phenomenon.
Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı.
- To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory.
Fenomen modern çağımızın tipik bir örneğidir.
- The phenomenon is typical of our modern era.
İsveç'te bir yerine üç isme sahip olmak bir çocuk için daha yaygındır, fakat burada, evde, daha sıra dışı bir doğal olaydır.
- In Sweden it is more common for a child to have three first names than one, but here, at home, this is a more unusual phenomenon.
Bu olay yavaş yavaş anlaşılıyor.
- This phenomenon is being understood slowly.
İsveç'te bir yerine üç isme sahip olmak bir çocuk için daha yaygındır, fakat burada, evde, daha sıra dışı bir doğal olaydır.
- In Sweden it is more common for a child to have three first names than one, but here, at home, this is a more unusual phenomenon.
But, all the same, you're a phenomenon, and as queer a phenomenon as you are a blackguard.