a woman.

listen to the pronunciation of a woman.
Englisch - Türkisch

Definition von a woman. im Englisch Türkisch wörterbuch

baggage
{i} bagaj

Ben bir parça bagaj satın aldım. - I bought a piece of baggage.

Uçuş JL 123 için bagajı nerede bulabileceğimi bana söyleyebilir misiniz? - Could you tell me where I can find the baggage for flight JL 123?

breezy
havalı
a woman
bir kadın
baggage
{i} civelek kız
baggage
baggage master bagaj memuru
baggage
{i} bagaj, yolcu eşyası
baggage
(Askeri) eşya (bagaj)
baggage
{i} ordu yükü
baggage
{i} moruk (Argo)
baggage
işvebaz kız
baggage
{i} sevimsiz yaşlı kadın
baggage
ABD bagaj
baggage
{i} valiz

Yanında çok valiz aldı. - She took a lot of baggage with her.

Benim yalnızca bu valizim var. - I only have this baggage.

baggage
{i} şımarık kadın
baggage
{i} haspa (Argo)
baggage
canlı genç kadın
baggage
{i} yol eşyası
breezy
havadar
breezy
{s} lakayt, umursamaz
Englisch - Englisch
baggage
fish
gash
breezy
faggot

DA: You faggot, you; don't let on you don't know.

bim
chick
skirt
jawn
sheila
femme
hen
mulier
feminine
feme
dragon
a woman.

    Silbentrennung

    a wo·man

    Videos

    ... Woman: BLESS YOU, JACK. ...
    ... of this fall to two-and-a-half children per woman, you need to know what is meant by replacement ...
Favoriten