a woman; an attractive woman

listen to the pronunciation of a woman; an attractive woman
Englisch - Türkisch

Definition von a woman; an attractive woman im Englisch Türkisch wörterbuch

lovely
{s} güzel

Meg'in güzel bir yüzü var. - Meg has a lovely face.

Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın. - Because you're a sweet and lovely girl.

lovely
{s} sevimli

Bir çocuk ne kadar aptalsa o kadar sevimlidir. - The stupider the child, the more lovely.

İki oğlan sevimli bir kediyle yalnız yaşıyorlardı. - The two boys lived alone with a lovely cat.

lovely
sevgili

Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim. - And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.

lovely
sevilir
lovely
şeker
lovely
hoş

O hoş bir sonbahar akşamı idi. - It was a lovely autumn evening.

Erkekler hoş kadınları sever. - Men like lovely women.

lovely
harika
lovely
nefis
lovely
{s} şirin
lovely
ÇOK ŞEKER
lovely
sevimlilik
lovely
lovelinessgüzellik
lovely
hoş/sevimli
Englisch - Englisch
lovely