Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
Tom diğer seçenekler olup olmadığını sordu.
- Tom asked if there were any other options.
Ben, seçeneği destekliyorum.
- I am in favor of the option.
Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
- We have no options but to continue.
Leyla ikinci seçeneği tercih ediyor.
- Layla prefers the second option.
Biz burada çok fazla şıklara sahip değiliz.
- We don't have a lot of options here.
Ben iki şıklar arasında seçtim.
- I chose between two options.
Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
- You have only three options to select.