Englisch - Türkisch
Definition von a widespread reaction of interest or excitement im Englisch Türkisch wörterbuch
- sensation
- his
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
-I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
İki gündür burnum akıyor ve boğazımda bir rahatsızlık hissediyorum.
-I've had a runny nose for two days and I've been feeling an uncomfortable sensation in my throat.
- sensation
- {i} algı
- sensation
- duyumsama
- sensation
- ihsas
- sensation
- kavrayış
- sensation
- heyecana sebep olan hadise
- sensation
- duygu
Ağrı tamamen kişisel bir duygudur.
-Pain is an entirely personal sensation.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
-I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
- sensation
- sezme
- sensation
- kavrama
- sensation
- {i} hissetme
- sensation
- Duyu, duygu, his, seziş; duyarlık; hayret verici şey, heyecan uyandıran olay, sansasyon
- sensation
- (Tıp) Heyecan, merak
- sensation
- (isim) duyu, duygu, his, algı, hissetme, algılama, duyum, heyecan, merak, heyecan verici şey, sansasyon
- sensation
- sansasyon/duygu/duyu
- sensation
- {i} duyu, duyum, duygu, his; duyarlık
- sensation
- {i} algılama
- sensation
- {i} heyecan
Haber heyecan vericiydi.
-The news was sensational.
Bu bir gecelik heyecandı.
-It was an overnight sensation.
- sensation
- (Tıp) His, duygu, duyum
- sensation
- duyu duygu
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von a widespread reaction of interest or excitement im Englisch Englisch wörterbuch
- sensation
a widespread reaction of interest or excitement
Silbentrennung
a wide·spread re·ac·tion of in·ter·est or ex·cite·mentTürkische aussprache
ı waydspred riäkşın ıv întrıst ır îksaytmıntAussprache
/ə ˈwīdˈspred rēˈaksʜən əv ˈəntrəst ər əkˈsītmənt/ /ə ˈwaɪdˈsprɛd riːˈækʃən əv ˈɪntrəst ɜr ɪkˈsaɪtmənt/
Resimler
Favoriten