Okula genellikle bisikletle giderler.
- They usually go to school by bicycle.
Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
- I'll travel across Europe by bicycle this summer.
Tom bir bisiklete binmek için gitti.
- Tom went for a bike ride.
Eğer yağmur başlarsa biz bisiklete binmekten vazgeçmek zorunda kalacağız.
- If it starts raining we'll have to give up on our bike ride.
O, bisiklet sürebilir mi?
- Can she ride a bicycle?
Ben bisiklet sürebilirim.
- I can ride a bicycle.
Ben bisiklete binmek zorundayım.
- I must ride a bicycle.
Bisiklete binmekten çok fazla hoşlanmıyorum.
- I don't like riding a bicycle very much.
Motosikletimi nereye bırakabilirim?
- Where can I leave my bike?
Motosikletim seninki gibi bir şey değil.
- My bike is nothing like yours.