Şimdi havaalanındayım.
- I'm at the airport now.
O şimdi bir mektup yazıyor.
- She is writing a letter now.
Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim.
- I just bet you were thinking something perverse just now.
Tom'un şu anda Boston'da olmadığını duyuyorum.
- I hear that Tom isn't in Boston now.
İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur.
- I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.
Onu hemen yapabilir miyim?
- May I do it right now?
Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
- What I want now is not money, but time.
Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir.
- Long skirts are out of fashion now.
Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz.
- Even now, we still doubt that he is the real murderer.
Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım.
- I fall asleep in the class every now and then.
Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var.
- Even now there are occasional aftershocks.