a way; a path; a road; a street (as in highgate)

listen to the pronunciation of a way; a path; a road; a street (as in highgate)
Englisch - Türkisch

Definition von a way; a path; a road; a street (as in highgate) im Englisch Türkisch wörterbuch

gate
{i} geçit
gate
{i} kapı

O, bana kapıyı kapatmamı emretti. - He commanded me to shut the gate.

Beni kapıya götürür müsün? - Will you take me to the gate?

gate
giriş yeri
gate
çit

Tom kapının mandalını açmaya çalışmak için açıklıktan çite ulaştı. - Tom reached through the gap in the fence to try to unlatch the gate.

gate
gişe hasılatı
gate
(Mekanik) aralık
gate
giriş kapısı

Onların evinin giriş kapısı burasıdır. - This is the main gate to their house.

Bir araba giriş kapısını kapatıyordu. - A car was blocking the gateway.

gate
hasılat
gate
dokümcülük kalıbı doldurmak için açılan delik
gate
(isim) kapı, geçit, patika, bilet hasılatı, kapıyı gösterme, kovma, işten çıkarma
gate
elek
gate
{i} işten çıkarma
gate
{i} (maç, konser, sirk v.b.'nde bilet satışından sağlanan) hâsılat; gişe hâsılatı
gate
{i} kapı (kapı aralığını kapayan kanat)
gate
{i} patika
gate
{i} kanal kapağı
gate
sinyal cereyanı ile işleyen anahtar
gate
{i} bilet hasılatı
Englisch - Englisch
gate
a way; a path; a road; a street (as in highgate)
Favoriten