Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a waste region; boundless space; immensity

listen to the pronunciation of a waste region; boundless space; immensity
Englisch - Türkisch

Definition von a waste region; boundless space; immensity im Englisch Türkisch wörterbuch

vast
{s} çok büyük, muazzam; çok büyük miktarda
vast
büyük boşluk
vast
büyüklük
vast
{s} dünya kadar
vast
han gibi
vast
{s} uçsuz bucaksız
vast
muazzam
vast
çok büyük miktarda
vast
hesapsız
vast
çok geniş
vast
geniş

Sami, geniş Rus vahşi doğasında yürüyüşe çıkmayı seviyordu. - Sami loved hiking in the vast Russian wilderness.

Geniş bir çöl önümüzde uzanıyor. - A vast desert lay before us.

vast
çok

Senin zekan Bombay ve Mumbai arasındaki mesafe kadar çoktur. - Your intelligence is as vast as the distance between Bombay and Mumbai.

Onların yeteneğiyle ilgili yanlış bir şey yoktu, o sadece maliyet performansı kötü olan her bir ünite için giderin çok yüksek olmasıydı. - There was nothing wrong with their ability, it was just that the expense for each unit was so vast that the cost performance was bad.

vast
pek çok
vast
engin

Kitaplar zamanın engin denizini geçen gemilerdir. - Books are ships which pass through the vast sea of time.

vast
(sıfat) geniş, çok, çok büyük, uçsuz bucaksız, dünya kadar
vast
(Tıp) Geniş, büyük, vastus
Englisch - Englisch
vast
a waste region; boundless space; immensity
Favoriten