a warp end is one warp thread of the prepared warp

listen to the pronunciation of a warp end is one warp thread of the prepared warp
Englisch - Türkisch

Definition von a warp end is one warp thread of the prepared warp im Englisch Türkisch wörterbuch

end
{f} sona ermek

Öyle sona ermek zorunda değil. - It doesn't have to end like that.

Öyle sona ermek zorunda değildi. - It didn't have to end like that.

end
{f} son vermek

Tom buna bir son vermek istiyor. - Tom wants to end this.

Sami kendi hayatına son vermek istedi. - Sami wanted to end his life.

end
son bulmak
end
sona erdirmek

Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti. - Eisenhower had campaigned to end the war.

Fadıl evliliği sona erdirmek istedi. - Fadil wanted to end the marriage.

end
{i} mec. ölüm, son
end
son kısım
end
bitim

Onlar performansın bitiminden önce ayrıldılar. - They left before the end of the performance.

O, filmin bitiminde çok farklı. - She's very different at the end of the movie.

end
{f} bit

Saat kaçta dersiniz biter? - At what time does your class end?

Onların tartışması sonunda berabere bitti. - Their argument eventually ended in a draw.

end
{i} erek
end
{i} akıbet
end
encam
end
{i} kalıntı
end
end onbaş başa
end
tos vuruşu gibi baş başa
end
(Tıp) Son, uç, herhangi bir oluşumun sonu veya ucu
end
baş

Sonunda başaracaksın. - You will succeed in the end.

Başlangıcı olanın sonu da vardır. - Whatever has a beginning also has an end.

end
(Tekstil) 1. uç 2. son
end
{f} bitirmek, son vermek; bitmek, sona ermek
end
bitme

Tatil bitmek üzeredir. - The vacation is close to an end.

Bu iş iyi bitmeyecek. - This is not going to end well.

Englisch - Englisch
end
end-
a warp end is one warp thread of the prepared warp

    Silbentrennung

    a warp end I·s one warp thread of the pre·pared warp

    Türkische aussprache

    ı wôrp end îz hwʌn wôrp thred ıv dhi priperd wôrp

    Aussprache

    /ə ˈwôrp ˈend əz ˈhwən ˈwôrp ˈᴛʜred əv ᴛʜē prēˈperd ˈwôrp/ /ə ˈwɔːrp ˈɛnd ɪz ˈhwʌn ˈwɔːrp ˈθrɛd əv ðiː priːˈpɛrd ˈwɔːrp/
Favoriten