a waiter

listen to the pronunciation of a waiter
Englisch - Türkisch

Definition von a waiter im Englisch Türkisch wörterbuch

waiter
garson

Tom garsona çok iyi bir bahşiş verdi. - Tom gave the waiter a very good tip.

Tom garsondan bir fincan kahve daha istedi. - Tom asked the waiter for another cup of coffee.

waiter
uşak
kidney
{i} ciğer
waiter
bekleyen kimse
waiter
tepsi

Garsonlar birbirlerine çarptılar ve tepsilerini düşürdüler. - The waiters bumped into each other and dropped their trays.

Tom martinisini bitirdi ve bardağı garsonun tepsisine koydu. - Tom polished off his martini and put the glass on the waiter's tray.

waiter
waitresskadın garson
kidney
böbrek şeklinde şey
kidney
böbrek

Bir böbrek taşım vardı. - I had a kidney stone.

Tom'un böbreklerinin ve karaciğerinin şekli kötü. - Tom's kidneys and liver are in bad shape.

kidney
kidney bean fasulye kidney machine böbrek makinası
kidney
{i} huy
kidney
soy
kidney
huy/böbrek
kidney
{i} tabiat
Englisch - Englisch
a waiter
Favoriten