a very small amount

listen to the pronunciation of a very small amount
Englisch - Türkisch

Definition von a very small amount im Englisch Türkisch wörterbuch

trace
{f} izlemek
trace
{i} işaret
trace
{f} izle

Polisler onu Paris'e kadar izledi. - The police have traced her to Paris.

İzleri hala bulunabilir. - Their traces can still be found.

trace
(Meteoroloji) trase
trace
izini takip etmek
trace
telem
trace
oymak
trace
{i} belirti
trace
(kopya kâğıdıyla) kopyasını çıkarmak
trace
kalıntı
trace
bulmak
trace
izle(mek)
trace
(fiil) çizmek, tasarlamak, izlemek, izinden gitmek, kopya etmek, dayandırmak, dayanmak
trace
(İnşaat) iz, belirti
trace
bulm

Polis kimsenin izlerini bulmadı. - The police didn't find anyone's traces.

Fadıl, Leyla'dan hiçbir iz bulmadı. - Fadil found no trace of Layla.

trace
{f} dayanmak
trace
dikkatle çizmek veya yazmak
trace
zerre

Onda kötülüğün zerresi bile yoktu. - There was no trace of evil in her.

trace
(Mukavele) izlemek; iz
trace
azıcık şey
Englisch - Englisch
trace
A small amount
crumb
A small amount
smidgin
A small amount
pittance
A small amount
gry
very small amount
extremely tiny quantity
a very small amount

    Silbentrennung

    a ve·ry small a·mount

    Türkische aussprache

    ı veri smôl ımaunt

    Aussprache

    /ə ˈverē ˈsmôl əˈmount/ /ə ˈvɛriː ˈsmɔːl əˈmaʊnt/
Favoriten