Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.
Tom Mary'den sadece bir kaç inç daha uzundur.
- Tom is only a few inches taller than Mary.
Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
- We almost got caught a few times.
Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.
- Mary and some other women were here for a few hours.
Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.
- Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans.
Managua'da çok az Amerikan yerlisi vardır.
- There are very few Native Americans in Managua.
Tom'un bir sürü tanıdığı olduğu hâlde çok az arkadaşı var.
- Tom has lots of acquaintances but very few friends.
... Whereas, there may be a very few who really was looking for ...
... But there were very few actual creative content creators back ...