a vein in a leaf; a grain in wood

listen to the pronunciation of a vein in a leaf; a grain in wood
Englisch - Türkisch

Definition von a vein in a leaf; a grain in wood im Englisch Türkisch wörterbuch

nerve
{i} sinir

Tom'un konuşma şekli sinirlerime dokundu. - Tom's way of speaking got on my nerves.

Tom'un konuşma şekli benim sinirlerimi bozuyor. - Tom's way of speaking gets on my nerves.

nerve
(Tıp) Sinir, veter, asap, nervus
nerve
{i} asap
nerve
{i} cüret

Onu izlemeye cüret edemem. - I don't have the nerve to watch it.

Tom onu tekrar yapmaya cüret etmedi. - Tom didn't have the nerve to do it again.

nerve
yüzsüzlük
nerve
nerve oneself metanetini takınmak
nerve
arsızlık
nerve
damar/cesaret/sinir
nerve
{f} guçlendirmek
nerve
kanat veya yaprak damarı
nerve
{i} soğukkanlılık, cesaret
nerve
{i} damar (yaprak)
nerve
{f} cesaret vermek
nerve
nerve agent sinirleri altüst edenn
nerve
sinirlere hakim olma
nerve
(isim) asap, sinir, cüret, yüzsüzlük, cesaret, soğukkanlılık, çaba, gayret, damar (yaprak)
Englisch - Englisch
nerve

Some plants have ornamental value because of their contrasting nerves.