Daha sonra, lisede, kimyayı vitamin haplarını aldığım şekilde alacaktım.
- Later, in high school, I would take chemistry the way I took vitamin pills.
Tom her gün bir adet vitamin ve mineral hapı alır.
- Tom takes a pill with vitamins and minerals every day.
Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?
- Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?
Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz?
- Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?
Dan, Linda'yı yastık kılıfıyla boğdu.
- Dan strangled Linda with a pillow case.
İslam'ın beş şartı; şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmektir.
- The five pillars of Islam are belief, worship, fasting, almsgiving, and pilgrimage.
Hasta yeni ilaçlar almasına rağmen daha iyi hissetmiyor.
- The patient felt none the better for having taken the new pills.
Hasta ilaçları almasına rağmen kötü hissediyordu.
- The patient felt the worse for having taken the pills.