a unit of ownership in an investment or a company

listen to the pronunciation of a unit of ownership in an investment or a company
Englisch - Türkisch

Definition von a unit of ownership in an investment or a company im Englisch Türkisch wörterbuch

share
paylaşmak

Almanya, Fransa ile bir sınır paylaşmaktadır. - Germany shares a border with France.

Tatlımı benimle paylaşmak ister misin? - Do you want to share my dessert with me?

share
Paylaşım

Bu şehrin kamusal bisiklet paylaşım programı vardır. - This city has a public bike share program.

share
{f} ortak kullanmak
share
istihkak
share
hak

O, payını hak ediyor. - He deserves his share.

Yolculuğum hakkında bir şey paylaşmak için doğal olarak şimdi herkesin beni beklediğini biliyorum. - I know that now, naturally, all are waiting for me to share something about my voyage.

share
(Kanun) ortaklık

Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır. - Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared.

share
(Bilgisayar) paylaştır
share
paylaşımda bulunmak
share
{f} bölüşmek
share
üleş
share
taksim etmek
share
{i} kâr payı

Tom'un kar payı vardı. - Tom had a share in the profits.

Kar payını talep etti. - He claimed his share of the profits.

share
aksiyon
share
hisse senedi

Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi. - Share prices have been erratic this last month.

share
hisse/pay
share
(isim) pay, hisse, sermaye payı, katılım, kâr payı, hisse senedi, saban demiri
share
{i} sermaye payı
share
bölüştürmek
share
{f} anlatmak, söylemek
share
(fiil) paylaşmak, bölüşmek, katılmak, iştirak etmek, ortak kullanmak
Englisch - Englisch
share
a unit of ownership in an investment or a company

    Silbentrennung

    a Unit of own·er·ship in an in·vest·ment or a com·pa·ny

    Türkische aussprache

    ı yunıt ıv ōnırşîp în ın învesmınt ır ı kʌmpıni

    Aussprache

    /ə ˈyo͞onət əv ˈōnərˌsʜəp ən ən ənˈvesmənt ər ə ˈkəmpənē/ /ə ˈjuːnət əv ˈoʊnɜrˌʃɪp ɪn ən ɪnˈvɛsmənt ɜr ə ˈkʌmpəniː/
Favoriten