a trifle, plaything, play, folly, odd fancy

listen to the pronunciation of a trifle, plaything, play, folly, odd fancy
Englisch - Türkisch

Definition von a trifle, plaything, play, folly, odd fancy im Englisch Türkisch wörterbuch

toy
{i} çocuk oyuncağı

Çocuk oyuncağı nasıl sökeceğini biliyor. - The boy knows how to disassemble the toy.

Çocuk oyuncağı istediği için çığlığı bastı. - The child threw a tantrum because he wanted the toy.

toy
oyuncak

Oyuncaklarını yatağın altına sakladı. - He hid his toys under the bed.

Oyuncak dükkânı kapandı. - The toy store is closed.

toy
{f} with
toy
{f} önemsememek
toy
oyuncak gibi ufak şey
toy
küçük

Onun oyuncağı onun küçük kızkardeşi tarafından kırıldı. - Her toy was broken by her little sister.

Erkek kardeşim bana küçük bir oyuncak satın aldı. - My brother bought me a small toy.

toy
ufak
toy
eğlenmek
toy
{f} -i yarı ciddi bir şekilde düşünmek
toy
(sıfat) oyuncak
toy
{i} önemsiz şey
toy
{f} ile oynamak, -i elinde evirip çevirmek
toy
toy shop oyuncakçı dükkânı
toy
{f} oynamak

Oyuncaklarıyla oynamak istemiyor. - She doesn't want to play with her toys.

toy
oyna

Bill genellikle tek başına oyuncakları ile oynar. - Bill often plays with toys by himself.

Çocuklar oyuncak bloklarla oynadılar. - The children played with toy blocks.

Englisch - Englisch
{n} toy
a trifle, plaything, play, folly, odd fancy
Favoriten