Gezgin bana yol sormak için durdu.
- The traveler stopped to ask me the way.
Burada herhangi bir İngiliz gezgin gördün mü?
- Have you seen any English travelers here?
Yolcular bir deniz kenarı otelinde kaldılar.
- The travelers stayed at a seaside hotel.
O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.
- She provided the traveler with food and clothing.