Tom neredeyse beni bir vatan haini olmakla suçladı.
- Tom practically accused me of being a traitor.
Ivan Mazepa vatan haini değildi.
- Ivan Mazepa wasn't a traitor.
Onlar Greeley'i bir aptal ve bir hain olarak adlandırdı.
- They called Greeley a fool and a traitor.
Adam bir hain olarak damgalandı.
- The man was branded as a traitor.