Englisch - Türkisch
Definition von a time in which one attacks. the offence of a battle im Englisch Türkisch wörterbuch
- attack
- hücum etmek
- attack
- saldırı
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
-The secret service guards him against attack.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
-The enemy attack ceased at dawn.
- attack
- {i} hamle
- attack
- {f} tecâvüz etmek
- attack
- baskın yapmak
- attack
- yumulmak
- attack
- bozmak
- attack
- kriz
Tom bir kalp krizi geçirdi.
-Tom has had a heart attack.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
-Tom had a heart attack.
- attack
- {f} tutulmak
- attack
- (Askeri) TAARRUZ: Bir hareket yapmak üzere tayyarelerin bir hedefe yaklaşması
- attack
- (Nükleer Bilimler) kemirme (kimya)
- attack
- {f} uğraşmak
- attack
- yakalanma tutulma
- attack
- {f} taarruz etmek
- attack
- {f} çatmak
- attack
- isabet etmek
- attack
- tutmak
- attack
- aleyhinde söylemek
- attack
- {i} çatma
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von a time in which one attacks. the offence of a battle im Englisch Englisch wörterbuch
- attack
a time in which one attacks. the offence of a battle
Silbentrennung
a time in which one attacks. the of·fence of a bat·tleAussprache
Resimler
Historie
Favoriten