a thing; personal property

listen to the pronunciation of a thing; personal property
Englisch - Türkisch

Definition von a thing; personal property im Englisch Türkisch wörterbuch

chose
mesele
chose
seç

O, takımın bir üyesi olarak seçildi. - He was chosen to be a member of the team.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

chose
sorun

Ben sorunu görmezden gelmeyi seçtim. - I chose to ignore the problem.

chose
f., bak. choose
chose
karar ver/yeğle/seç
chose
olay
chose
chose in possession malikin elinde bulunan menkul eşya
chose
mal
chose
olan
chose
şahsi eşya
chose
şahsi eşya veyachose in action alacak
chose
şey

Değiştirebileceğimiz bazı şeyler vardır fakat seçeceğimiz değil. - There are some things we could've change, but we chose not to.

Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım. - I realized that what I had chosen didn't really interest me.

Englisch - Englisch
chose
a thing; personal property
Favoriten