Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir.
- The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.
Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.
- In a closed system the sum of the contained energies remains constant.
Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı.
- The sum came to over 20,000 yen.
Lütfen özetinizi salıya kadar gönderin.
- Please send in your summary by Tuesday.
Ben yazıyı okudum ve şimdi bir özet yazıyorum.
- I have read the article and now I am writing a summary.
Bu para miktarı çok ileri gitmeyecek.
- This sum of money won't go far.
Büyük bir para miktarı bile bir erkeğin hayatının yerini alamaz.
- Even a large sum of money cannot take the place of a man's life.
Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?
- Can you briefly sum up what was said at the meeting?
Ben yazıyı okudum ve şimdi bir özet yazıyorum.
- I have read the article and now I am writing a summary.
Chris'in geri ödemediği para büyük bir meblağ tutuyor.
- The money that Chris has not paid back adds up to a large sum.
O boşuna onlardan büyük bir meblağ para ödünç almaya çalıştı.
- He tried to borrow a large sum of money from them in vain.
Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
- Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.
- The whole world is watching the summit conference.
1000 dolar büyük bir yekundur.
- A thousand dollars is a large sum.
Sunumun içeriğini özetlemek ve bir sonuç çıkarmak istiyorum.
- I want to summarize the content of the presentation and draw a conclusion.
Summary justice is bad justice.
A summary review is in the appendix.
... I think it's a fair summary to say one of the consensuses ...
... giving us a summary of our app's revenue. ...