a substance that can modify one or more of the body's functions

listen to the pronunciation of a substance that can modify one or more of the body's functions
Englisch - Türkisch

Definition von a substance that can modify one or more of the body's functions im Englisch Türkisch wörterbuch

drug
{i} ilaç

Devlet ilaç politikalarında reform yapacak. - The state is going to reform its drug policies.

Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor. - Doctors suggest drugs to fight diseases.

drug
{f} ilaçla uyuşturmak
drug
ecza

En yakın eczane nerede? - Where's the nearest drug store?

Eczane yolun sonunda. - The drugstore is at the end of this road.

drug
{i} uyuşturucu

Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim. - I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.

Tom uyuşturucu kullanmaz. - Tom doesn't do drugs.

drug
(Mekanik) alt derece
drug
uyuşturucu madde

Alman çobanlar uyuşturucu maddeleri ortaya çıkarmada iyidir. - German Shepherds are good at sniffing out drugs.

Gemi özenle arandı ama hiçbir uyuşturucu maddesi bulunmadı. - The ship was searched thoroughly, but no illegal drugs were found.

drug
zararlı ilâç vermek
drug
{i} narkotik
drug
{f} uyuşturucu vermek
drug
{f} (yiyeceğe/içeceğe) uyuşturucu ilaç katmak
drug
{f} ilaç vermek
drug
(Tıp) İlaç, ecza, drog
drug
ilâçla uyuşturmak
drug
{i} uyuşturucu madde; hap
drug
esrar
Englisch - Englisch
drug
a substance that can modify one or more of the body's functions

    Silbentrennung

    a sub·stance that Can mo·di·fy one or more of the body's functions

    Türkische aussprache

    ı sʌbstıns dhıt kın mädıfay hwʌn ır môr ıv dhi bädiz fʌngkşınz

    Aussprache

    /ə ˈsəbstəns ᴛʜət kən ˈmädəˌfī ˈhwən ər ˈmôr əv ᴛʜē ˈbädēz ˈfəɴɢksʜənz/ /ə ˈsʌbstəns ðət kən ˈmɑːdəˌfaɪ ˈhwʌn ɜr ˈmɔːr əv ðiː ˈbɑːdiːz ˈfʌŋkʃənz/
Favoriten