Sen bir ikinci sınıf öğrencisi değil misin? - Aren't you a sophomore?
Sen bir ikinci sınıf öğrencisi değil misin?
Aren't you a sophomore?
Harvard'ta ikinci sınıf öğrencisi iken Tom'la tanıştım. - I met Tom when I was a sophomore at Harvard.
Harvard'ta ikinci sınıf öğrencisi iken Tom'la tanıştım.
I met Tom when I was a sophomore at Harvard.