a student of a particular grade (used with the grade level)

listen to the pronunciation of a student of a particular grade (used with the grade level)
Englisch - Türkisch

Definition von a student of a particular grade (used with the grade level) im Englisch Türkisch wörterbuch

grade
{i} kademe
grade
{i} seviye

Sadece sıkı çalışırsanız, seviyeleriniz çok gelişecek. - If you just work hard, your grades will improve a lot.

Seviyemi yükseltmek için çaba sarfettim. - I made efforts to improve my grades.

grade
Not, ders notu, sınav notu
grade
{f} derecelendirmek
grade
{i} kalite

Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır. - This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.

grade
düzlemek
grade
tasnif etmek
grade
yokuş
grade
not

İyi notlar alma, çok çalışmayı gerektirir. - Making good grades requires studying hard.

Test notlarının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikrin var mı? - Do you have any idea how important your test grades are?

grade
sınıflandırmak
grade
(isim) derece, aşama, basamak, rütbe, kademe, sınıf, kalite, eğim, seviye, düzey, başarı notu
grade
{f} düzenlemek
grade
{f} not vermek
grade
tonları tanzim etmek
grade
tesviye etmek yolu kazıy
grade
{i} (ilköğretimde) sınıf: He's six years old and in the first grade. Altı yaşında ve birinci sınıfta
grade
cins
grade
{i} basamak
grade
(fiil) sınıflamak, sınıflandırmak, derecelendirmek, not vermek, düzeltmek, düzenlemek
Englisch - Englisch
grade

The grade fives are on a field trip.

a student of a particular grade (used with the grade level)
Favoriten