a straight level shot or pass

listen to the pronunciation of a straight level shot or pass
Englisch - Türkisch

Definition von a straight level shot or pass im Englisch Türkisch wörterbuch

drive
dürtü

Onun düşük bir cinsel dürtüsü var. - She has a low sex drive.

İnsan doğasındaki en güçlü dürtü, önemli olmak arzusudur. - The strongest drive in human nature is the wish to be important.

drive
muharrik
drive
(Bilgisayar) sürücüsü

Arabada sorun yok, sadece sen kötü bir sürücüsün. - Nothing is the matter with the car. It's just that you are a bad driver.

Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about becoming a race car driver.

drive
inisiyatif
drive
çalışmaya zorlamak
drive
(taşıt) sürmek
drive
(araba/vb.) çekiş
drive
yürütmek
drive
-e zorlamak
drive
şiddetle tahrik etmek
drive
{f} önüne katmak
drive
{f} (drove, --n)
drive
{i} düşmanı püskürtme
drive
sürüklenmek
drive
{i} top sürme
drive
{i} sürücü

O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır. - He works on the railroad as a driver.

Onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyor musun? - Do you think he is a good driver?

drive
{f} acele etmek
drive
(Nükleer Bilimler) sürgü
drive
sıkmak
Englisch - Englisch
drive
a straight level shot or pass

    Silbentrennung

    a straight lev·el shot or pass

    Türkische aussprache

    ı streyt levıl şät ır päs

    Aussprache

    /ə ˈstrāt ˈlevəl ˈsʜät ər ˈpas/ /ə ˈstreɪt ˈlɛvəl ˈʃɑːt ɜr ˈpæs/
Favoriten