a storage device on which information (sounds or images) have been recorded

listen to the pronunciation of a storage device on which information (sounds or images) have been recorded
Englisch - Türkisch

Definition von a storage device on which information (sounds or images) have been recorded im Englisch Türkisch wörterbuch

recording
(Bilgisayar) kaydedilen
recording
(Bilgisayar) kaydediyor

Bunu kaydediyor musun? - Are you recording this?

Bu konuşmayı kaydediyor musun? - Are you recording this conversation?

recording
kaydederek
recording
kaydedeci
recording
(Bilgisayar) kayıt için
recording
kaydedici
recording
(Bilgisayar) kaydediliyor
recording
{f} kaydet

Bunu kaydetmiyor musun? - Aren't you recording this?

Bizi şimdi kaydetmiyor musun? - Aren't you recording us right now?

recording
kayıt

Tom kayıt yapmayı durdurdu. - Tom stopped recording.

Kayıtlar yerine mümkün olduğu kadar çok canlı TV izlemeye çalışıyorum. - I try to watch live TV as much as possible instead of recordings.

recording
{i} bant
recording
(Tıp) Herhangi bir şekilde kaydetme, özellikle bir olayın seyrini çizelge halinde kağıt üzerine geçirme
recording
(isim) kayıt, kayda geçme, ses kaydı, zapta geçme, bant
recording
(Askeri) (INTELLIGENCE) HABERLERİN KAYIT VE SINIFLANDIRILMASI (İSTİHBARAT): Haber ve bilgilerin istihbarat bakımından işlemini kolaylaştırmak maksadıyla sistemli bir şekilde sınıflandırılması ve düzenlenmesi
recording
{s} zabıt
recording
{i} kayda geçme
recording
{i} zapta geçme
recording
{i} (kaset, plak v.b.'ne ait) kayıt
recording
{s} yazıcı
Englisch - Englisch
recording
a storage device on which information (sounds or images) have been recorded

    Silbentrennung

    a stor·age de·vice on which in·for·ma·tion (sounds or images) have been recorded

    Aussprache

Favoriten