a stonemason's chisel with a broad edge for dressing stone

listen to the pronunciation of a stonemason's chisel with a broad edge for dressing stone
Englisch - Türkisch

Definition von a stonemason's chisel with a broad edge for dressing stone im Englisch Türkisch wörterbuch

drove
{i} sürü

Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı. - Tom got into the driver's seat and drove off.

O benim ilk araba sürüşümdü. - That was the first time I drove a car.

drove
{i} kalabalık
drove
yontmak
drove
{f} sür

Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü. - Tom drove Mary's car to Boston.

Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü. - Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.

drove
f., bak. drive
drove
insan ya da hayvan sürüsü
drove
küme
drove
enli taş kalemi
drove
drive götür/aç/git/sür
drove
{i} yığın
drove
enli keski
Englisch - Englisch
drove
a stonemason's chisel with a broad edge for dressing stone
Favoriten