O bir doktora derecesi aldı.
- She received a doctor's degree.
Termometre 15 derecede durdu.
- The thermometer stood at 15 degrees.
Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.
- His grandfather was a soldier of high degree.
Mary diplomasını haziranda alacak.
- Mary will get her degree in June.
Bir üniversite diplomasına sahip olsa da, Tom hademe olarak çalışır.
- Even though he has a college degree, Tom works as a janitor.
Ben bir lisans derecesi aldım.
- I earned a bachelor's degree.
O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
- He has a master's degree in mathematics.