a stage of rank or privilege; social standing

listen to the pronunciation of a stage of rank or privilege; social standing
Englisch - Türkisch

Definition von a stage of rank or privilege; social standing im Englisch Türkisch wörterbuch

degree
{i} derece

Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece. - It is ten degrees below zero now.

Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi. - Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.

degree
{i} rütbe

Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi. - His grandfather was a soldier of high degree.

degree
{i} aşama
degree
{i} diploma

Senin bir mezuniyet diploman var. - You have a bachelor's degree.

Diplomanı nerede aldın? - Where did you get your degree?

degree
{i} ünvan
degree
{i} lisans

İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir. - Master's degrees in Britain are not very common.

Ben bir lisans derecesi aldım. - I earned a bachelor's degree.

degree
sıcaklıkölçer
degree
düzey
degree
kademe
degree
öğrenim derecesi
degree
derece derece
degree
by degrees yavaş yavaş
degree
(isim) derece, lisans, diploma, ünvan, rütbe, karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.]; aşama, evre; sıralı notalar
degree
{i} evre
degree
{i} fiz., (Geometri) derece
degree
üstünlük dere
degree
degree of latitudeparalel derecesi degree of longitude meridyen derecesi
degree
comparative degree mukayese derecesi
degree
{i} karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.]
degree
{i} derece, basamak, aşama, rütbe, mertebe
Englisch - Englisch
degree

Master, we knowe that thou sayest, and teachest ryght, nether considerest thou eny mannes degre, but techest the waye of god truely.

a stage of rank or privilege; social standing
Favoriten