Burada bir model var.
- There's a pattern here.
Tom bir model gördüğünü düşündü.
- Tom thought he saw a pattern.
Bir desene dikkat ettiniz mi?
- Have you noticed a pattern?
Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
- I can see some intricate patterns in the picture.
Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.
- The tourists scare away the animals and disrupt their natural activity patterns.
Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.
- Those who intended to stay quickly adopted the island speech patterns, while those who did not, did not.